Draize Testleri
Draize göz tahriş testleri, ilk olarak 1940’larda, ABD Gıda
ve İlaç İdaresi çalışanlarından J.H. Draize’in, tavşanların gözlerine sıkılan
bir maddenin ne kadar tahriş edici olduğunu belirleyen bir derece
geliştirmesiyle kullanılmaya başlandı.
Bu testlerde hayvanlar genellikle sadece başlarını dışarıda
bırakan aletlere sıkıştırılıyor. Böylece hayvanın gözünü kaşıması ya da
ovuşturması engelleniyor. Test edilmek istenen madde (örneğin, göz farı, rimel,
çamaşır suyu, şampuan v.b.) her bir tavşanın tek bir gözüne
damlatılıyor/sürülüyor. Hayvanların alt göz kapağı dışarı çekiliyor ve böylece
oluşan çanağa madde konuyor. Sonra göz kapatılıyor. Bazen birkaç kez madde
tatbik ediliyor. Tavşanlar her gün gözlemlenerek, gözlerinde şişme, çıban,
enfeksiyon ve kanama olup olmadığı saptanıyor. Çalışmalar bazen üç hafta
sürebiliyor.
Bazı maddeler o kadar ciddi bir hasara yol açıyor ki,
tavşanların gözleri bütün temel niteliklerini kaybediyor. İris, gözbebeği,
kornea tek bir patolojik dokuya benzemeye başlıyor. Araştırmacılar testin
sonucunu etkilememek koşuluyla bazen az miktarda topikal anestezi
uygulayabiliyorlar. Bunun, iki hafta boyunca gözüne kimyasal madde damlatılmış
bir hayvanın acısını azaltması mümkün değil.
Bir maddenin ne kadar zehirli olduğunu belirlemek için “akut
oral toksisite testleri” yapılmaktadır. 1920’lerde geliştirilen bu testlerde
hayvanlara - ruj ve kâğıt gibi yenmeyen maddelerde olmak üzere - çok çeşitli
maddeler ya zorla ya da boğazlarına soktukları bir tüple yediriliyor.
Standart testler 14 gün süreyle uygulanıyor, ama bazıları 6
ay bile sürebiliyor – tabii hayvanlar hayatta kalırsa. Deney süresince
hayvanlarda kusma, ishal, felç, kasılma ve iç kanama gibi klasik zehirlenme
semptomlarına rastlanıyor.
En bilinen akut toksisite testi LD 50 (Lethal Dose)
testidir. LD 50, “yüzde 50 öldürücü doz”, yani deneye dahil edilen hayvanların
yarısını öldüren madde miktarı anlamına gelmektedir.
Bu dozu belirlemek amacıyla, örneklem olarak belirlenen
hayvan grupları zehirleniyor. Genellikle, hayvanların yarısının öldüğü noktaya
ulaşılıncaya kadar hepsi şiddetli derecede hastalanarak yoğun bir acı
çekiyorlar. Oldukça zararsız maddeler söz konusu olduğunda bile hayvanların
yarısını öldürecek konsantrasyonun belirlenmesinin iyi olacağı düşünülüyor ve
muazzam miktarlarda madde hayvanlara zorla yediriliyor.
Deneyin tek amacı maddenin ne kadarının hayvanların yarısını
öldüreceğini ölçmek olduğu ve ölmekte olan hayvanların acısına son vermenin
deney sonucunu etkileyeceği için böyle bir uygulama da söz konusu değildir.
Sadece Amerika’da, ABD Kongresi Teknoloji Değerlendirme
Dairesi’nin (OTA) yaptığı açıklamaya göre her yıl “birkaç milyon” hayvan bu
toksikoloji testlerinde can çekişerek öldürülmektedir.
Dermal Toksisite Testleri
Cilt kanayabiliyor, kabarabiliyor ve soyulabiliyor.
Hayvan Deneylerine Alternatif Metodlar
Hayvan deneylerinin alternatifleri var. Bugün dünyanın en
büyük kozmetik firmalarından bazıları, ürünlerini hayvanlar üzerinde test
etmiyorlar. Yeni ürünlerini alternatif deney yöntemleri kullanarak test ediyorlar.
Hayvan deneylerine alternatif olarak in vitro hücre kültürü
ve bilgisayar simülasyonu gibi teknikler kullanılıyor. Örneğin in vitro hücre
kültürü tekniklerinde resimde görüldüğü gibi hücreler, tutunup büyüyebileceği
bir petri kabına ve gerekli besinleri alabilecekleri sıvı bir ortam içerisine
konulur. Gerekli sıcaklık, hava koşulları sağlanarak hücrelerin büyümesi
sağlanır. Hücreler kabın dibine yapışır ve taban boyunca yayılarak bir hücre
hattı oluşturur.
Bu yöntem genellikle tek bir hücre çeşidi ile yapılır. Ancak
günümüzde doku kültürü teknikleri ile hücreler iskele denilen porlu, 3 boyutlu
bir yapı üzerinde büyütülüyor. Hücre büyüdükçe porları doldurur. Kullanılan
iskele kendiliğinden bozunur bir yapı ise hücre büyüyüp iskelenin tüm
gözeneklerini doldurdukça iskele bozunarak, yerini gelişen bu 3 boyutlu dokuya
bırakır. Bu yöntemle sinir hücresi gibi uzama eğiliminde olan hücreler
üretilebildiği gibi çeşitli hücre katmanlarından oluşan deri, mesane gibi
yapılar da oluşturulabiliyor.
Oluşturulan bu yapılar örneğin deriye etki edecek bir ilacın
incelenmesinde kullanılabilir.
Bilgisayar simülasyonu gibi tekniklerde ise önceki
deneylerde elde edilen tüm veriler bir veri bankası halinde toplanır. Bu
verilere göre hastalık modellenerek tedavi şekilleri, geliştirilen herhangi bir
ürünün nasıl bir etki göstereceği değerlendirilebilir.
Genel olarak kullanılan bu yöntemlere alternatif geliştirmek
mümkün. Bu yöntemlerle hayvan kullanımının önüne geçilebilir.
Kaynaklar
Gördüğünüz gibi alternatif yöntemler de mevcut ve bu konuda çalışmalar hala devam ediyor. Sırf daha ucuza getirmek için veya başka sebeplerle hayvanlar üzerinde deney yapmaya devam eden firmaların ürünlerini alarak onlara destek sağlamak bu işkenceye ortak olmaktır. Sadece benim almamamla çözülmez, ben tek başıma ne kadar etkili olabilirim diye düşünmeyin. Unutmayın ki sizden başkaları da var ve her deney yapmayan ürüne yönelen yeni bir kişi bu masum canları işkenceden kurtarmak için yeni bir destek demek.
Unutmayın oradaki masum hayvanların seçme şansı yok, o deneyler onlara zorla uygulanıyor, o acıları haftalarca, belki yaşamaya devam edebilirlerse aylarca çekiyorlar. Onları oradan kurtarabilecek, yeni masum canlıları da onların arasına katılmaktan kurtarabilecek sizden bizden başka hiç kimseleri yok.
Bizim lükslerimiz uğruna hiç bir canlı acı çekmek zorunda değil. Güzelliğinizden, kozmetikten vazgeçin demiyorum demek istediğim deney yapan markaları bırakıp yapmayanlara yönelmek.
Eğer bizler deney yapan ürünleri almayı bırakıp tepkimizi ortaya koyarsak, bu firmalar bu işkenceyi sürdüremeyeceklerdir.
Yazımı okuduğunuz için hepinize çok teşekkürler. Sağ üst kısımda "Takip Et" bölümünde "Bu siteye katılın" a tıklayarak beni takip edebilirsiniz. Ayrıca yine sağ tarafta sosyal medya hesaplarım mevcut. Kendinize iyi bakın. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere! :)
ay içim ürperdi vicdansızlar ayy tamamını bile okuyamadım ama yarın okumaya çalışırım:s
YanıtlaSilİşte bu yüzden her alışverişimizde dikkat etmek lazım deney yapan ürün almamaya :(
Siloy kurban olurum yaa kıyamam :( Acaba o deney yapan firmalar hangileri bizimle paylaşmanız mümkün müdür?
YanıtlaSil